Mevlana, çocukları da çok severdi. Bu sevgiyi Konya’nın çocukları iyi bilirdi. Bir gün Mevlana bir mahalleden geçiyordu. Sokak arasında kaydırak oynayan çocuklar onu görünce hemen koşup etrafını aldılar, elini öptüler, duasını aldılar. Mevlana onlarla tek tek ilgilendi, iltifat etti. Bu sırada çocuklardan biri, ne yarım kalmış oyunundan vazgeçebiliyor, ne de Mevlana’nın muhabbetinden mahrum kalmak istiyordu. Oyununu sürdürürken seslendi:
“Mevlana, azıcık bekle de ben de elini öpeyim!”
Mevlana bekledi. Çocuk oyununu bitirip gelinceye kadar orada durdu. O çocuğu da selamladı, başını okşadı, gönlünü hoş etti. Böylesine engin ve zengin gönüllü idi. Büyük küçük demeden herkese açılmış bir gönülden ibaretti. Çünkü o, “Çocuklarınızla çocuklaşın.” Diyen bir Güzeller Güzelinin sevdalısıydı. Ve onun gibi, kollarını geniş açmış, bütün çocukları çocuk bilmişti.